Romantik Bir Tatil Kaçamağı: Paris

Paris seyahatine çıkmadan önce mutlaka okumanız gereken bir içerik. Gezi rehberimiz sayesinde yol tarifi sormadan her yere gidebileceksiniz.

Paris Gezi Rehberi

Avrupa’nın romantik şehri Paris, Fransa’nın başkenti olmasının yanı sıra kıtadaki gözde şehirlerden biri. Adeta sanata, tarihe, mimariye ve doğaya doyacağınız bir seyahatin başlangıcı. Şehirde başta çok ünlü ressamların sanat eserleri olmak üzere, sanata dair birçok yapı bulunuyor. İster Eyfel Kulesi’nden şehri seyrederek isterseniz de Louvre Müzesi’nde sanatı ve tarihi hissederek Paris’in tadını yaşayabilirsiniz. Tüm bunlarla beraber, meşhur Notre Dame Katedrali’ni, Montmartre Tepesi’ni, Sacre Coeur Bazilikası’nı görmeden de dönmemelisiniz.

Tüm bu sanat ve tarih ağırlıklı yapısının yanı sıra şehirde aynı zamanda Disneyland gibi harika bir eğlence merkezi bulunuyor. Disneyland ve Walt Disney Studios Parkı yalnızca çocuklara değil, yetişkinler için de harika bir ortam. Kısıtlı vaktiniz yoksa buraya bir gününüzü ayırabilir; günün sonunda hafızalarınıza kazınacak olan harika Disneyland ışık ve havai fişek şovunu izleyebilirsiniz. Paris için ortalama 3- 4 gün ayırmanız yeterli olabilir. Fakat daha uzun süre ayırmanızda da herhangi bir sakınca yok. Tüm gün şehrin taşlı yollarından geçip, sokaklarını keşfedebilir; harika kahve veya şaraplarından tadarken dinlenebilirsiniz. Paris’e gelip de adını mutlaka duymuş olduğunuz Şanzelize Caddesi’nden geçmemek olmaz. Mutlaka burayı yürüyüp vitrin bakmanızı tavsiye ederiz. İnşası Napolyon tarafından başlatılan Zafer Takı da görülmesi gereken yerler arasında.

Paris Opera Binası, Orsay Müzesi, Pantheon, Sainte Chapelle gibi oldukça eski dönemlerden kalan yapıları da listenize ekleyin. Aynı zamanda merkeze çok da uzak bir konumda olmayan Versay Sarayı ve Bahçeleri ile Lüksemburg Sarayı’nı da ziyaret etmenizi öneririz. Her mevsimde farklı güzel olan Paris’i karış karış gezip keyif almak, Fransa’nın lezzetlerini denemek ve meşhur şaraplarını tatmak… Kesinlikle fırsat bulunca bir kez daha gitmek isteyeceksiniz.

Paris’e Ne Zaman Gidilir?

Paris, mükemmel atmosferi ve romantik havasıyla her daim ziyaretçilerine açık bir şehirdir. Daha çok ilgi gördüğü ve kalabalık olduğu aylar yılbaşı ve yaz dönemleri olsa da, istediğiniz zaman şehri ziyaret edip keyfini çıkarabilirsiniz. Sonbahar ve kış aylarında sahip olduğu iklim nedeniyle yağışlı gün sayısı fazla olabilmektedir. Bu nedenle, gidecekseniz bu ihtimalin olduğunu da unutmamalısınız. Kış döneminde hava eksi derecelere pek düşmediği için kış aylarında da farklı bir güzelliği olduğunu söyleyebiliriz. Fakat çok fazla turistlerin yoğunlaştığı bir dönemde gitmek istemezseniz ilkbahar aylarını ve eylül- ekim dönemini tavsiye edebiliriz. Şehrin çeşitli dönemlerinde müzik ve benzeri festivaller olabiliyor. Plan yapmadan önce bunları da dikkate almayı unutmayın.

Paris’te Gezilecek Yerler

Paris denince akla gelen ilk yeri, bizler de gezilecek yerler konusunda ilk sırada sizlere sunmak istiyoruz. Burası tabii ki de sizin de bildiğiniz gibi Eyfel Kulesi! Çimlerinin üzerinde oturup minik bir piknik yapmak, karşıdan şaşalı görüntüsüne bakmak ve seyir terasına çıkıp Paris’i tüm hatlarıyla görmek… İşte tüm bunlar için Eyfel Kulesi mükemmel bir rota. Sıradaki rotanın adı ise meşhur Notre Dame Katedrali. Sen Nehri kıyısındaki bu büyüleyici yapı Gotik tarzda yapılmış, kutsal bir dini yapı. Katedralin kulesine çıkıp harika manzaraya bakabilir, birçok inanış için kutsal kabul edilen bu yapının iç bölümünü ziyaret edebilirsiniz.

Paris’in görülmesi gereken önemli duraklarından biri de Louvre Müzesi.  Dünyanın en önemli müzelerinden kabul edilen Louvre aynı zamanda cam piramit şeklinde özel ve etkileyici bir mimariye sahip. İçerisinde başta Mona Lisa tablosu olmak üzere birçok önemli sanatçıya ait orijinal eserler bulunuyor. Vaktiniz varsa mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler arasında eklemenizi öneririz. Ressamlar Tepesi olarak bilinen Montmartre Tepesi de kuşkusuz en sevilen yerlerden biri. Zamanında Dali, van Gogh, Picasso gibi önemli sanatkarlara ev sahipliği yapmış bu bölgede birbirinden harika vler ve kafeler yer alıyor. Üstelik şehrin manzarasını izlemek için de yerlere sahip. Hem Ressamler Tepesi’nden hem de Eyfel’den bakınca mutlaka göreceğiniz Sacre Coeur Bazilikası’nı da ziyaret etmeyi unutmayın.

Paris’te Ne Yenilir?

Fransa denilince akla ilk gelenlerden biri de meşhur Fransız mutfağı. E buraya kadar gelip de Paris gibi bir yerde, Fransız lezzetlerini tatmamak olmaz. İlk akla gelenlerden biri olan kruvasandan söz etmezsek olmaz. Fransız kahvaltılarının kahve ile beraber vazgeçilmezlerinden olan kruvasan, sade olabildiği gibi reçel, çikolata ya da karamel gibi tatlarla da yapılabiliyor. Des Gateaux et du Pain, kruvasanı yerinde tatmanız  için iyi bir seçenek olabilir. Benzer bir diğer yiyecek ise krep. Pancake olarak da adlandırabileceğimiz bu lezzet, tatlı ya da tuzlu şekilde olabiliyor.

Çorba alanında önemli bir yeri olan soğan çorbası da gidince mutlaka tatmanız gerekenler arasında. Adı aklınızda şüphe uyandırmasın mükemmel bir tadı var. Parislilerin sık sık tükettiği ördek etiyle yapılan Confit de Canard’ı da tatmanızı öneririz. Bir sebze yemeği olan Ratatouille’yi de ister ara öğün isterseniz de akşam yemeği için tercih edebilirsiniz. Tatlılara gelirsek de adını çokça duyduğunuza emin olduğumuz Creme Brulee’yi önermeden geçemeyeceğiz. Pierre Herme’de bir creme brulee yemeden dönmeyin kesinlikle. Ülkemizde de sevilen tatlılardan olan sufleyi ana vatanında denemenizi tavsiye ederiz.

Paris’ten Ne Alınır?

Alışveriş cenneti olarak tanımlayabileceğimiz Paris, hem kendiniz için hem de sevdiklerinize hediye almak için ideal yerlerden biri. Tabii ki söz konusu Paris olduğu için gastronomik ürünlerden bahsetmezsek olmaz. Peynir, bu konuda ilk sırada geliyor diyebiliriz. Mükemmel Fransız şaraplarının yanında eşlik edebilecek onlarca farklı türde harika Fransız peyniri var. İstediğiniz türden alıp dönerken getirebilirsiniz. Bununla beraber çikolata, macaron, şampanya ve şarap buradan almanız gereken ürünler arasında. Gastronomi haricinde ise, parfüm ve mis gibi kokan harika mumları almasanız da gidip koklayıp yakından görmenizi tavsiye ederiz. Ayrıca, Paris’le özdeşleşmiş kep türü şapkalarından ve ipek eşarplarından da sevdikleriniz için alabilirsiniz.

Paris’te Eğlence& Aktivite

Eğlence ve Paris kelimelerini yan yana kullanınca aklımıza ilk olarak Disneyland geliyor. Saatlerin nasıl akıp gittiğini anlayamayacağınız Disneyland Park ve Walt Disney Stüdyolarında son derece eğlenceli anlar yaşayacağınıza eminiz. Şehrin tadına varmak için önerebileceğimiz bir diğer aktivite ise tekne turları. Sen Nehri üzerinden geçerken şehrin yapısını farklı bir açıdan görmeniz harika bir deneyim olacak. Yeni gittiğiniz birçok yerde yapabileceğiniz sokak keşfi, emin olun Paris’te bambaşka bir tat verecek. Özellikle de Montmartre sokaklarında kaybolmak. Eyfel Kulesi’nin etrafında yer alan çim alan, diğer bir adıyla Champ de Mars’ta oturup dinlenmeyi, tek başınıza ya da arkadaşlarınızla piknik yapmayı da deneyebilirsiniz. Eyfel’le beraber eğlenceli fotoğraflar çekilmeyi de unutmayın!

Paris’te Nerede Kalınır?

Paris’te her bütçeye uygun konaklama yeri bulabilirsiniz elbette. Fakat otel tercihlerinizde planlarınıza göre seçim yapmayı unutmayın. Şanzelize Caddesi, Eyfel Kulesi çevresi, Montmartre, Latin Quarter ve Louvre Müzesi çevresi gibi farklı bölgelerde konaklama imkanınız var. Louvre Müzesi ve çevresinde konaklamayı tercih edenler için  Novotel Paris Les Halles ve daha uygun fiyatlı bir seçenek olan Hotel de Roubaix’yi önerebiliriz. Sorbonne Üniversitesi gibi önemli eğitim kurumlarının bulunduğu ve öğrenci ağırlık bir yerleşim yeri olan Latin Quarter’da da uygun seçenekler bulabilirsiniz. Burası için size önerimiz Europe Saint Severin. Eyfel Kulesi ve çevresi için ise Pullman Paris Tour Eiffel ve fiyat olarak daha uygun olan Elysees Ceramic’i önerebiliriz.