Sanatla Bütünleşen Şehir: Amsterdam

Birçok gezginin ilk seyahat duraklarından biri olan Amsterdam, Avrupa’nın en popüler şehirlerinden. Kanalları, renkli ve nizami evleri, müzeleri ve meydanlarıyla görebileceğiniz en güzel şehirlerden biri aynı zamanda. Bu yüzden bir giden, mutlaka bir kez daha gitmek istiyor. Yazı- kışı ayrı güzel olan Amsterdam’ı siz de ziyaret edince anlayacaksınız ki bu şehrin atmosferi bambaşka.

Amsterdam Gezi Rehberi

Şehrin birçok noktasında görebileceğiniz, meşhur Amsterdam kanalları, burayı görmek için gerekli en büyük nedenlerden biri. Büyüleyici kanalları, kentin yemyeşil doğası ve parkları ile de bütünleşince ortaya tablo gibi bir görüntü çıkıyor. Amsterdam öyle bir şehir ki; tarih, doğa ve kültürel dokular ancak bu kadar bir bütün olabilir! Taşlı yolları, bisikletleri, köprüleri, meydanları…  Mutlaka görmeniz gereken şehirlerin ilk sırasında olmalı burası.

Amsterdam’ın en ilginç yanlarından biri de köklü tarihi ile beraber 180 farklı kökten gelmiş insanların bir arada yaşadığı kozmopolit yapısı.  Meşhur Dam Meydanı’nda da bunu çok daha iyi anlayabiliyorsunuz. Şehrin kalbi olarak da bilinen bu meydanı baştan sonra dolaşmalı, atmosferini içinize çekmelisiniz.  Hemen yakınında bulunan Kraliyet Sarayını görmeli, Nieuwe Kerk Kilisesi’ni de ziyaret etmeyi unutmamalısınız.

Bu eşsiz kentin ön planda olduğu alanlardan biri de sanat ve tarihtir. Birçok ünlü sanatçıya ev sahipliği yapmış bu topraklar, müzeler açısından da adeta bir cennet. Şehirde bu nedenle bir Müzeler Bölgesi dahi bulunuyor. Madame Tussauds’dan, Van Gogh Müzesi’ne kadar dünyaca ünlü birçok müzeye sahip. Kenti ziyaret etmeden önce mükemmel bir plan yaparak; hem şehrin doğasını hem tarihini hem de yapılarını görebilirsiniz.

Amsterdam’a Ne Zaman Gitmeli?

Amsterdam’da da Kuzey Avrupa genelinde hakim olan iklim özellikleri görülmektedir. Yılın büyük çoğunluğu gri ve serindir. Özellikle kış aylarında oldukça soğuk ve kar yağışı olabiliyor. Amsterdam’a en fazla ziyaret yaz dönemi içerisinde yapılmaktadır. Siz de bu dönemi tercih edebilirsiniz fakat biraz kurak bir hava olduğunu da unutmayın. Benzer şekilde,  Nisan ayını ya da Eylül- Ekim aylarını da ziyaret için tercih edebilirsiniz. Bilhassa sonbaharda, kanallar ve parklar muhteşem bir görüntüye kavuşuyor.
Amsterdam’da her sene birçok alanda festivaller yapılıyor. Bu yüzden ziyaret etmeden önce festival zamanlarını göz önünde bulundurarak plan yapmayı unutmayın.

Amsterdam’da Gezilecek Yerler

Amsterdam’da nereye gidilmeli sorusuna karşılık, akla gelen iki seçenek oldukça ön planda. Bunlardan biri etkileyici havasıyla ünlü Amsterdam kanalları, bir diğeri ise şehrin kalbi tarihi Dam Meydanı. Dünyanın en güzel birleşimlerinden birine sahip bu şehirde, yalnızca kanallar ve meydanlar değil; müzeler, saraylar, tarihi yapılar, parklar ve caddeler de eşsiz güzellikte.

Amsterdam’ın en tarihi bölgelerinden biri olan Dam, Neo- klasik tarzdaki yapıları ve çevredeki
müzeleriyle görülmeye değer. Oldukça köklü meydanlardan biri olmasının haricinde; şehrin tüm etkinliklerine de ev sahipliği yapmakta. Hemen yakınında bulunan Kraliyet Sarayı ise Roma tarzı ile estetik açıdan harika bir yapı. Aynı şekilde Kral Louis Bonaparte döneminden kalma eşyalarıyla da etkileyici. Yine aynı bölgede bulunan Yeni Kilise ise, 14. yüzyıla uzanan bir tarihe sahip.

En az şehrin kanalları kadar popüler olan bir diğer noktası ise Vondelpark. Tarihi 1864 yılınaa dayanan bu park, türleri içerisinde bakıldığında en büyüklerinden biri. Yalnızca yüzlerce farklı ağaç ve bitki türüyle değil, açık hava tiyatrosu, heykelleri ve sokak performanslarıyla da eşsiz bir yer. Şehrin bu büyüleyici doğasının yanı sıra tarihi ve sanatı da bir o kadar ilgi çekici. Nazilerden saklanan Anne Frank’ın yaşadığı evi görebilir; 1800 yılından bu yana varlığını sürdüren sanat müzesi Rijksmuseum’u ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca şehrin simgelerinden biri olan I Amsterdam yazısı da tam olarak bu müzenin önünde.  Yanı sıra Van Gogh Müzesi, Madam Tussauds ve Tarih Müzesi’ni de listenize ekleyebilirsiniz.

Amsterdam’da Ne Yenir?

Amsterdam, özellikle fast food türünde, şehre özgü birçok farklı lezzete sahip. Hatta bu nedenle, şehrin hemen her noktasında atıştırmalık yiyecek bulacak, fast- food satan mekanlar görebiliyorsunuz. Daha çok Ramekin adı verilen bir kapta servis edilen Bitterballen adındaki atıştırmalıklar, şehirde oldukça popüler. Kroketi andıran görüntüsü ile minik köfteler olduğunu söyleyebiliriz.  Biraz kalorili olmasına rağmen son derece lezzetli atıştırmalıklardan biri de Patat. Amsterdam’ın meşhur ve taze patates kızartmalarının pratik bir şekilde al- götür şeklinde sunulduğu bu lezzet de, üzerine çeşitli sos ve ürünler de eklenebiliyor.

Pannekoeken ise bildiğimiz krep. Amsterdam’da çeşitli mekanlarda stroop şurubu ile sunulan ya da içerisine çeşitli et veya sebzelerle dürüm haline getirilerek sunulan  bir atıştırmalık. Ana yemeklere gelirsek Hollanda’nın geleneksel yemeklerinden olan Hutspot ise haşlanmış patates ve soğandan yapılan püre benzeri bir lezzet. Snert ya da Erwtensoep olarak adlandırılan bezelye çorbası ise şehrin popüler içeceklerinden.

Tatlı konusunda ise Amsterdam oldukça çeşide sahip. Elma aromalı turta benzeri bir tatlı olan Appelgebak, listenin başında yer alıyor. Ayrıca cheddar peyniri ya da dondurma eklenerek de sunulabiliyor. Tatlı bir pancake türü olan Poffertjes de 1784 yılından bu yana üretilen ve ülkeyle özdeşleşmiş olan Stroop Waffle’lar da fazlasıyla popüler. Mekan olarak da hem kahvaltı hem de akşam yemekleri için tercih edebileceğiniz Cafe Hoppe’u ve Amsterdam’ın meşhur atıştırmalıklarını tadabilmeniz için Veesch Noch Visch mekanını tercih edebilirsiniz.

Amsterdam’dan Ne Alınır?

Birçok konuda olduğu gibi, Amsterdam alışveriş konusunda da son derece popüler. Pahalı markalardan, butik hediyelik eşya dükkanlarına kadar hepsini bir arada bulabilirsiniz. Kah Nine Streets’te kah Oud Zuid’teki mağazalarda dolaşarak alışverişin tadını çıkarabilirsiniz. Şehre özgü mini hediyelik eşyalar için ise Dam Meydanı’nın yakınında bulunan Damrak Caddesi’ni tercih edebilirsiniz.

Alışveriş merkezi konusunda ise harika şehirlerden biri. Neden derseniz; hem büyük olması hem de mükemmel bir görüntüye sahip AVM’lerinin olmasının bunda önemli bir etken olduğunu söyleyebiliriz.  Bu alandaki önerimiz ise hemen Dam Meydanı’nda bulunan De Bijenkorf. Market alışverişleriniz için Albert Hejin’i kullanıp, Hollanda’ya özgü peynirler alabilirsiniz. Giyim için de  Kalvertoren ideal bir seçim.

Amsterdam’da Eğlence& Aktivite

Eğlence denilince Amsterdam’ın gece hayatı akla ilk gelenlerden. Özellikle de şehrin Red Light caddes, bunun en popüler örneklerinden. Bu cadde de yetişkinlere yönelik birçok eğlence imkanı mevcut. Tabii bu bölgenin haricinde de  şehirde birçok bar ve gece kulübü var. DJ şovları ise baya bir ünlü. Bir akşam vaktinizi ayırarak sabaha kadar hem Amsterdam’ı güzel biralarından içip hem de eğlenebilirsiniz.
Amsterdam’ın meşhur festivallerinden birine katılarak da eğlencenin farklı bir halini deneyimleyebilirsiniz. Neredeyse her mevsim farklı bir konser, sanat, gösteri üzerine etkinlikler olduğu için program yapmanız kolay olacaktır.

Şehirde yapmanız gerekenler arasında ise;  sandal turlarına katılarak kanalları gezmek, bisiklet kiralayarak Amsterdam’ın sokaklarında gezmek ve Vondelpark’ın çimlerine oturup dinlenmek de yer alıyor. Önemli müzelerini gezip, kafelerine oturarak güzel kahvelerinden tatmayı da unutmayın.

Amsterdam’da Nerede Kalınır?

Amsterdam, dünya çapında bu kadar popüler bir şehir iken, konaklama sıkıntısı çekmeniz pek mümkün değil. Fakat yaz dönemi gibi yoğun zamanlarda önceden rezervasyon yapmanız hem maliyet hem de yer bulma açısından avantajlı.

Dam Meydanı, Tren İstasyonu, Rembrandplein ve Jordaan bölgesi gibi farklı konaklama bölgeleri mevcut şehirde. En çok tercih edilen ise Dam Meydanı ve çevresi. Meydana yalnızca birkaç dakikalık yürüme mesafesinde olan, 4 yıldızlı Radisson Blu Hotel, en ideal seçeneklerden biri. Bununla beraber biraz daha uygun fiyatlı olan RHO Hotel’i de avantajlı konumu ve konforlu yapısı nedeniyle tercih edebilirsiniz.